31 Mayıs 2017 Çarşamba

Kaplıcaların İyi Geldiği Hastalıklar


Kaplıcaların İyi Geldiği Hastalıklar



Uzmanlar; romatizma, şeker, astım gibi uzun süre devam eden bir hastalığı olanların yılda en az 2 defa kaplıcaya gitmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca cilt hastalıkları olan sedef  ve egzema  gibi kaplıcalara gitmesi gerekmektedir.


Şifalı Kaplıcaların Yerleri ve Özellikleri



Kaplıca tedavisi kür tarzında uygulanıyor. Bu süre en az 7-10 gün olmalı. 15 günlük, 3 ve 4 haftalık kürler de var. Süre hastalığın tipine, hastanın durumuna göre değişmektedir. Mesela diz kireçlenmesinde 7-10 gün süren uygulamayla 6 aya kadar varan iyilik elde edebiliyorsunuz. Ama romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi bir durum söz konusuysa bu kür 15 gün daha iyisi 3 hafta sürmelidir. Yine sedef tedavisinde kaplıca kürü 3 hafta gibi bir süre gerektirir.

Her gün 1 ya da 2 kez banyo var. Ama banyo bazen çamurla, bazen su içi egzersizlerle, bazen de hamam, sauna gibi uygulamalarla kombine edilebiliyor. Hastalığın tipine göre  güneş enerjisi için güneşlenme de uygun olabilmektedir.


Son yıllarda yapılan çalışmalara göre, hafta sonu ya da hafta içi 1-2 gün kaplıca kürüne girmek faydalı. Ancak yararlı etkisinin ortaya çıkabilmesi 6-8 hafta boyunca her hafta sonu düzenli olarak kaplıcaya gitmek gerekiyor.


İdeal olan kaplıca tedavisine bu konuda deneyimli bir doktorun karar vermesi. Doktor hastasını muayene ettikten, gerekli tetkikleri yaptıktan sonra hangi kaplıcanın hastalığına iyi geleceğini tespit eder. Ama kaplıca tedavisi bin yıllara varan geçmişiyle geleneksel bir yöntem olduğu için çoğunlukla doktora başvurulmadan gerçekleştirilir. Bu durumda en iyimser tahminle hasta kaplıcadan yarar görmüyor. Biz buna hekimlik pratiğimizde çok rastlıyoruz. Doğru kaplıcaya doğru hastalıkla gitse bile, uygulama doğru olmuyor. 2 gün kalabiliyor, çok yoğun ya da yetersiz uygulama yapabiliyor. Tavsiyemiz şu: Doktor genel tetkikleriyle birlikte hastayı kaplıcaya göndermeli. Kaplıca hekimi hastayı bir kez kür ortasında, bir kez de kür çıkışında kontrole etmelidir; daha sonra elde ettiği sonuçları hastanın doktoruna göndermelidir. Kaplıca tedavisini sigortanın karşıladığı sistemlerde süreç böyle işliyor. Örneğin Norveç’ten gelen hastalar Balçova’da tamamen bu sistemle tedavi ediliyor.


Bir kaplıcanın mutlaka hekim denetiminde olması gerekir. Kaplıcalar bu şekilde Sağlık Bakanlığı’ndan çalışma belgesi alabilir. Kaplıcalardan hastalık bulaşır mı diye korkmamak gerekiyor işletmeler yapılan çalışmlar sonucu kaplıcaları iyi temizlemektedirler.

En çok korkulan hijyenle ilgili problemler aslında en az karşılaştığımız yan etki. Söz gelimi cilt sorunuyla ilgi düşündüğümüzde gerek su, gerek çamur uygulamaları zaten cildi destekleyici, sağlamlaştırıcı etki gösteriyor. Hatta bazı suların mikrop öldürücü özelliği var. Sonuçta kaplıcalardaki sular akan, yenilenen, doğal ve mineralli sulardır. İnsanların genellikle yüzme havuzlarıyla ilgili olumsuz deneyimleri var. Ama burada kaygıya gerek yok.

Normal bir yüzme havuzunda bir su dezenfekte edildikten sonra neredeyse 6 ay kullanılır. Oysa bir kaplıca havuzundaki su 48 saat sonra artık aynı su değildir. Tabii geleneksel ortamların da modernize edilmesi önemli. Artık kendinizi tedirgin hissetmeyeceğiniz, temiz görünümlü, havuz kenarında sürekli bir görevlinin bulunduğu modern kaplıcalar mevcut.

Şifalı Kaplıcaların Yararları


Kaplıca kürü, kronik (uzun süreli) hastalıklarda hem tedavi amacıyla hem de koruyucu amaçlarla kullanılabilir. Örneğin kişi romatizma, şeker, astım gibi kronik bir hastalığı uzun süre vücudunda taşıyacaksa senede 1-2 kez kaplıca kürüne gönderilmeli. Böylece hastalık ve hastanın yaşam kalitesi üzerinde önemli faydaları ortaya çıkacaktır. Kaplıca kürü daha uygulanırken bir dizi avantaj sağlar:

* Kişi günlük iş ve aile yaşantısının yarattığı fiziksel-ruhsal streslerden uzaklaşır,

* Kişi yaşadığı ortamda var olan ve hastalığını kötüleştirici etki gösteren birçok faktörden uzaklaşır,

* Kaplıca yöresinin ve ikliminin olumlu ve faydalı faktörleri ile zihinsel ve fiziksel avantaj sağlar.

* Kişinin günlük yaşantısı (diyet, egzersiz, uyku, dinlenme) düzene sokulabilir,

*  Kişi hastalığıyla ilgili etkin bir sağlık eğitiminden geçirilebilir.

En İyi Kaplıcalar


Balıkesir Gönen Kaplıcaları

Romatizma, şeker, astım gibi uzun süre devam eden bir hastalığı olanların yılda 1-2 kez kaplıcaya gitmesinde fayda vardır. İBu kaplıcaları özellikle  Gönen’de 15 günlük kür tedavisinin eklem kireçlenmesi, kronik bel ağrısı ve fibromiyaljide etkinliği var. Mide-bağırsak sistemi hastalıkları (özellikle safra kesesi tembelliği, kronik kabızlık ve gastritte etkili), şeker, yüksek kolesterol gibi hastalıklara da iyi gelmektedir.

Kaplıca hijyeni

Önlem olarak ayak havuzlarından geçiliyor. Havuz dip temizliği ve taşırma yoluyla suların değişimi yapılıyor. Havuz yapımında mermer ve fayans malzeme kullanılmış. Açık havuzlarda arıtma sistemi var. Ayrıca acil müdahale ekiplerine ve tansiyon aleti, steteskop, EKG, oksijen tüpü, sutur seti, acil ilaçlar, pansuman malzemesi, tıbbi araç ve gereçler bulunuyor. Bu arada laboratuvarda sedimantasyon tetkiki, açlık kan şekeri ölçümü ve idrar tahlili yapılıyor. Röntgen cihazı da var.Diğer yandan kaplıca da fizik tedavide kullanılan cihazlar ve paralel bar, omuz çemberi, omuz merdiveni, kürek, bisiklet, çeşitli ağırlıklar bulunuyor. Bütün bu durumlar için  2 terapist, 1 hemşire, 1 laborant, 1 röntgen teknisyeni, 2’şer masör ve masöz görev yapıyor.

Kaplıcalar da kalmanız ve dinlenmeniz de çok kolay işletmedeki otellere ait toplam 720 kişilik yatak kapasitesi var. Tüm odalarda kalorifer, telefon, televizyon, müzik ve radyo yayını, mini bar, saç kurutma makinesi bulunuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder