30 Mayıs 2017 Salı

Anne Sütünün Önemi Büyük!


Anne Sütü



İlk sütün bebeğin bağırsak florasının oluşumu üzerinde büyük katkısı vardır Bundan kaynaklı bebek doğar doğmaz emzirilmelidir. İlk sütün bebeğin bağırsak florasının oluşumu üzerinde büyük katkısı vardır. Ancak esas yararı süt üretimini artırmasıdır. Ayrıca emzirme sırasında salgılanan hormonlar rahim duvarının kasılmasını tetikler. Bu sayede de plasentanın ayrılması daha kolay olur ve rahim kanaması ihtimali en aza iner. Yani ilk sütün sadece bebeğe değil aynı zamanda anneye de yararı vardır.



Anne  Sürünün Özellikleri ve Yenidoğan

Normal doğumlarda bebek doğduktan hemen sonra anne memesine konulmalıdır. Sezaryen doğumlarda, eğer anne epidural anestezi altındaysa göbek bağı kesildikten ve bebek kurulandıktan sonra solunum dolaşım parameteleri istikrarlıysa operasyon devam ederken bile anne emzirebilir. Genel anestezi altındaki sezaryen doğumlarda bile bebeğin annenin göğsüne 3-5 dakika dokundurulması sütün erken gelmesini sağlar. Yani istenildiği takdirde sezaryen doğumlarda da bebekle anne bir araya gelerek emzirme işlemi yapılabilir.Yeni doğan bebeğin ilk ve tek gıdası anne sütüdür. Anne sütünün olmadığı istisnai durumlarda ise formül sütler verilebilir. Fakat anne sütü içerdiği kalsiyum, protein ve diğer mineraller barındırması sebebi ile yeterli ve sağlıklıdır.

Anne sütü bazen kesilse de bu durum geçici olabilir. Genellikle doğumdan 3 gün sonra anne sütü bebeğin ihtiyacını tam olarak karşılayacak düzeye gelir. 3 haftadan sonra ise maksimum düzeye çıkar.

Sütün bebeğe yeterli gelip gelmediğine ise hekim karar verir. Sütün yetmemesinin en belirgin işareti bebeğin yetersiz kilo almasıdır. Bebek alt sınır olarak ayda 500 gram ve üzerinde kilo alıyorsa, sütün yettiği düşünülür. Bu durumda annelerin ilk 6 ay emzirmeyi bırakmaması gerekir.

Ayrıca anne sütünün sağlıklı olması ve artırılması için anne yeterli ve dengeli  beslenmelidir. Ancak sütü doğrudan artıran mucizevi bir gıda ya da içecek yoktur. Annenin temel beslenme dengesini gözetecek şekilde standart olarak beslenmesi önemlidir.Emziren annelere bol bol sıvı almaları önerilir. Ancak sıvı alımı sütün artması için değil, annenin kendi sağlığı için önemlidir. Emzirme sırasında günde 1- 1.5 litre sıvı kaybına uğrayan annenin bu açığı bol su içerek kapatması gerekir.

Diğer yandan annenin çok yemek yemesi sütün protein ve enerji içeriğini fazla değiştirmez. Sadece özellikle Omega 3 yönünden zengin beslenme ya da Omega 3 takviyesi, sütü bu açıdan zenginleştirir. Öte yandan annenin yediği soğan ve sarımsak gibi kokulu gıdalar sütün kokusunu değiştirip, bebeğin memeyi itmesine sebep olabilir.

Anne bebeği  emzirirken kesinlikle alkol ve sigara tüketmemelidir. Çünkü bu ürünlerdeki zararlı etkenler anne sütüyle birlikte bebeğe geçebilir.

Süt verimini etkileyen 3 önemli faktör vardır:

Genetik yapı: Bazı anneler bu konuda doğuştan şanslıdır. Bu kadınların süt verimleri çok iyidir.

Annenin psikososyal durumu: Anne ne kadar rahat bir yapıya sahipse sütü de o kadar fazla olur. Kaygılı, stresli, takıntılı ve mükemmeliyetçi annelerde süt verimi düşüktür. Ayrıca annenin dinlenmesi ve yorgunluğu atması gerekir. İş hayatının yorgunluğu ve stresli ortamı, aile içi sorunlar, annenin geçirdiği hastalıklar, ağrı ve sancılar süt verimini olumsuz etkiler.

Emzirme tekniğine bağlı hatalar: Emzirmeye geç başlamak, formül mamaya ve ek besine erken geçmek, bebeğe biberon ya da yalancı emzik vermek, bebeği memeye yanlış yerleştirmek, bebeğin meme başını doğru kavramaması, gece emzirmemek, 5-6 saatten uzun süre emzirmemek bebek sağlığı açısından olumsuz olmakla beraber süt verimini de düşürecektir.

Bebekleri Sür Emme Dönemi


Bebek, ilk 6 ay mutlaka, 1 yaşına kadar kesinlikle, 2 yaşına kadar tercihen, 3 yaşına kadar da keyfe keder emzirilebilir. Anne sütü her yaşta yararlıdır. Her şeyden önce süttür. İlk 6 ay tek başına yeterlidir. 6 ay 1 yaş arasında ek besinlerle birlikte verildiğinde, bir yaşından sonra da bebeğin günlük süt ihtiyacını en doğru bileşimde karşılayan bir besin olarak yararlıdır.  Anne sütü bebeğin bağışıklı sistemini güçlendirir. Diğer yandan mamayla beslenen çocukların obezite, bağırsak, orta kulak, üriner sistem ve üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla, alerjik hastalıklara (egzama, astım, bronşit) yakalanma riski, anne sütüyle beslenenlere göre daha yüksektir bu unutulmamalıdır.

Ayrıca emzirmenin doğum sırasında ve sonrasında annenin kendini daha kolay toplamasını sağlar. Emziren kadın, annelik duygusunu daha yoğun yaşar ve lohusalık depresyonunu daha kolay üstünden atar. Ayrıca emzirmek, meme kanserine yakalanma riskini düşürür ve osteoporozdan korur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder