30 Mayıs 2017 Salı

Facebook’un Yaşantımıza Etkileri


Facebook Yaşantısı



Son zamanların en popüler sosyal paylaşım ağı Facebook hakkında yapılan büyük bir bilimsel araştırma, Facebook’un yaşantımıza etkileri konusunda önemli bilgilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.İşte artık gündelik hayatımızın bir parçası olan sosyal ağların hayatımıza etkileri ise şöyledir; Sağlık problemlerine yol açmasından, gelecekteki iş fırsatlarının kaçmasına sebep olmasına, kullanıcılarının kıskançlık duygusunu derinleştirip canavara dönüştürmesinden, narsistleştirmesine kadar birçok bilimsel iddianın hedefindeki Facebook kullanımı hakkında  yapılan araştırmalar ile yaşantımıza etkileri ortaya çıkarıldır.



Facebook Hayatımızı Nasıl Etkiler


Çok fazla sosyal medya veya facebook kullanıyorsanız narsist veya öz güvenden yoksun olabilirsiniz. Kanada York Üniversitesi’nden uzmanların yaptığı araştırmalara göre, Facebook’taki sayfalarını sık sık güncelleyenlerin çoğu ya narsist eğilime sahip ya da özgüven sorunu yaşayan kişiler. Georgia Üniversitesi psikologlarının 2008 yılına ait araştırması da, Facebook’a çok fazla güncelleme yapanların narsist eğilime sahip olduklarına ulaşılmıştır.

Narsizmin sadece ilgi çekme ve sevilme isteği olmadığına dikkat çeken psikologlar, bu eğilimin, uzun süreli sağlıklı ilişki yeteneksizliğini beslediğine dikkat çekiyor. York Üniversitesi araştırması, kızların çekici fotoğraf koymaya yoğunlaşmalarına karşın erkeklerin ise, “About me” kısmında kendilerini övmeye yoğunlaştıklarını bir sanal alem vardır.



Facebook ve sosyal medya güncellemeleri sizin paylaştıklarınızı gömebilmekte bundan kaynaklı insanların cuma günleri güncelleme yaptıkları ortaya çıkarılmıştır. Facebook’ta fotoğraflar videolardan yüzde 22, sadece yazıdan oluşan girdilerden yüzde 54 daha fazla tıklanıyor. Öğleden önce yapılan güncellemelerin tamamı, öğleden sonrakilerden yüzde 65 daha fazla tıklanıyor. İstatistiklere göre dikkat çekmek için en iyi gün Cuma. Hafta sonları ise en kötü zaman haline dönüşmekte.

Facebook arkadaşlığı politik tartışmaya kadar gidebiliyor. Sosyal araştırmalar, insanların ‘kendilerine benzeyen’ insanlarla aynı yerde çalışmayı, yaşamayı ya da eğlenmeyi tercih ettiğini gösteriyor. Cornell Üniversitesi uzmanları, Facebook kullanıcılarının, bütün arkadaşlarının kendileriyle aynı düşüncede olduğunu varsayma eğiliminde olduğunu tespit etti. Araştırma sırasında Facebook kullanıcılarına kamplaştırıcı politik konularda tercihlerini belirlemeleri istendi. Ardından, arkadaş listelerindekilerin bu konularda ne düşündüklerini tahmin etmeleri istendi. Ancak, sonuç hiç de düşündükleri gibi çıkmadı. Araştırma, insanların, arkadaşlarının da kendileriyle hemfikir olduğu konusunda çok yanıldıklarını tespit ettiler.

Fazla online olanın ders notları aynı oranda düşüyor.Hollandalı psikolog Paul Kirschner, ders çalışırken bir yandan da ara ara Facebook sayfasını kontrol eden öğrencilerin oldukça başarısız olduğunu tespit etti. 219 Amerikan üniversite öğrencisi üzerinde çalışma yapan Kirschner, Facebook kullanıcılarının not ortalamasının 5 üzerinden 3.06 olmasına rağmen Facebook kullanmayanların ortalamasının 3.82 olduğunu tespit etti. Ohio Üniversitesi’nce 2009 yılında yapılan psikolojik araştırmalar da Facebook kullanımının öğrenim başarısını ciddi şekilde etkilediğini belirlemişti. Buna göre, “Facebook’tan eski sevgilinizi gözleyip durmak sınıfta kalmanıza yol açıyor” denilmektedir.

Sabahları önce Facebook’a bakıp daha sonra temel ihtiyaçlar karşılanıyor. Oxygen Media ile Lightspeed Araştırma Merkezi’nin, sosyal medya kullanıcısı 18?34 yaş arası kızlar üzerinde yaptığı araştırma çarpıcı sonuçlara ulaştı. Yüzde 34’ü sabahları uyandıklarında tuvalete gitmeden önce Facebook’a girdiklerini itiraf ederken, yüzde 39’u kendilerini Facebook bağımlısı olarak tanımladı. Yüzde 49’u erkek arkadaşının hesabını hackleyerek kontrol etmeyi normal bir davranış olarak görüyor.

Diğer yandan facebook'un bu zararları yanında yararlı bir yapısı da mevcut. Sizi mutlu edebilen bir yapısı da var. İngiliz Bilgisayar Topluluğu (BCS), sosyal ağlarda çok fazla zaman geçirmenin insanları izole ederek gerçek hayattan kopardığı mitine karşı çıkıyor. BCS araştırmasına göre, Facebook gibi sosyal ağların kullanımı da hayattan tatmin olma yolunda istatistiki olarak kayda değer bir pozitif etki yapıyor. Kadınlar, düşük gelirliler ve düşük eğitim seviyesindekiler de online yaşamın bu pozitif etkisi daha yüksek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder