1 Haziran 2017 Perşembe

Aspirin Kalp Krizi ve İnme Riskinden Korumuyor!


Aspirin



Bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, aspirin kullanımının kalp krizi veya inme riskinden korunmak isteyen kadınlar için yararlı olmadığını ortaya koymuşlardır.Kalp krizi riskinden korunmak amacıyla on yıl boyunca aspirin alan 50 kadından sadece birinin bundan fayda gördüğü tespit edilmiştir.
Araştırmalara, 45 ve üstü yaşlardaki 28 bin sağlıklı kadın dahil edilmiş ve  aspirinin etkilerini gözlemlenmiştir.



Aspirin Kullanımı


Aspirin kullanımının kanamalı ülser ve kanı sulandırıcı etkisi sebebiyle vücutta morluklara yol açmak gibi yan etkilerinin bulunduğuna dikkati çeken araştırmacılar, sağlıklı kadınlarda kalp krizi ve inme riskini yüzde 2,4’ten sadece yüzde 2,2’ye indirdiği gözönüne alındığında, aspirinden sağlanan yararın zarardan daha az olduğunu belirtmişlerdir.

Konunun mali boyutuna da değinilen araştırmada, aspirinin ucuz bir ilaç olmasına karşın çok sayıda insanın bu ilacı almasının sağlık hizmetleri için ayrılan bütçe üzerinde de olumsuz etkilerinin bulunduğuna işaret etmişlerdir.

Uzmanlar yapılan araştırmanın bu yıl içinde daha önce yine aynı konuda yapılan iki büyük çaplı araştırma ile benzer sonuçlar elde etmişlerdir. Söz konusu araştırmalarda birinde aspirinin çok düşük oranlarda kalp krizini önlediği buna karşılık ölüm oranlarıyla inme üzerinde bir etkisinin olmadığını gösterdiğine işaret eden uzmanlar, araştırma süresince her gün bir aspirin alan 1111 kadın ve erkek üzerinde yapılan araştırmada, aspirinin sadece bir vakanın ölümle sonuçlanmasını engellediğini belirlemişlerdir.

Yaptıkları araştırma hakkında açıklamada bulunan uzmanlar aspirinden sadece çok az sayıda kadın fayda gördüklerini tespit etmişlerdir. Sadece bir kişiye yararı olduğu için bu tedavinin doğru olmadığı vurgulanmıştır.

Aspirinin Faydaları


Yaşları 65’in üstünde bulunan kadınların, kalp krizi ve inmeyi önlemek için aspirin kullanımından ortalamaya göre daha fazla fayda görebileceklerini belirten uzmanlar ancak bu yaş grubundaki kadınların elde ettiği faydanın da azlığına dikkat çekmektedirler. Tıp dünyasında, kalp krizi veya inme geçirmiş hastaların aspirin kullanımından fayda görebileceği görüşü kabul görürken, aspirinin kalp krizi ve inmeden temel korunma yöntemi olduğu konusunun çok açık olmadığı görüşü dile getiriliyor.

ABD hükümeti desteğindeki Önleyici Hizmetler Görev Gücü (USPSTF), 45-75 yaş arası erkekler ile 55-79 yaş arası kadınlarda, sağlanan faydanın aspirin kullanımı sonucu ortaya çıkan kanama riskinden daha yüksek olduğu durumlarda, kalp krizi riskinden korunmak için aspirin kullanımını tavsiye ediyordu.

Araştırmacıların yaptıkları analize kalp krizini de ekleyerek, aspirinin inmeyi önlemek konusundaki potansiyel yararının bulandırmış olsalar da araştırmanın sonuçlarının şaşkınlık yaramadığı da ortadadır.

İnmeyi önlemek için aspirinle tedavi edilmesi gereken kadınların sayısının bu kadınların belirlenen temel risk durumuna bağlı olduğuna dikkati çeken uzmanlar,ciddi kanama riskini de hesaba katarak sadece 1 kadında fayda görmek için 50 kadın aspirinle tedavi edildiği zaman, 10 yıllık bir süre içinde yarar görecek kadınların oranının yüzde 19’a çıktığının ifade etmişlerdir

Ayrıca uzmanlar araştırmanın sonuçlarının, aspirinle tedavi edilen 60’lı yaşlarında 1000 kadından 32’sinin inmeden korunabileceğini, buna karşılık 12’sinde ise aspirin kullanımına bağlı olarak kanamalı ülser görülebileceğine dikkat çekmektedirler. Konu hakkında görüşüne başvurulan ABD’nin New York kentindeki St. Luke’s-Roosvelt Hastanesindeki tansiyon programını yürüten Dr. Franz Messerli de, inme riskini azaltmada aspirinden daha iyi yöntemler bulunduğunu belirtti.

İnme açısında en önemli risk faktörünün tansiyonun oluşturduğuna dikkati çeken Messerli, öncelikle kişilerin tansiyonlarını kontrol altında tutmalarının çok önemli olduğunu söyledi. Bunun, beslenme biçimi ve egzersiz alışkanlıklarında değişiklik yapılarak ve tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlarla sağlanabileceğini kaydeden Messerli, kalp krizi ve inmeden temel korunma sağlanması konusunun, bazı ümit verici gelişmeler olsa da henüz çözümlenmemiş bir konu olduğunun belirtmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder