12 Haziran 2017 Pazartesi

Alerji Teknolojiyle Artıyor


Alerji



Alerjik hastalıkların dünya genelinde doğumdan yaşlılığa yaşamın her döneminde sıklıkla karşılaşılıyor, teknolojinin gelişmesiyle birlikte de çeşitlenerek arttığı belirlendi.

Çocuk hastalıkları uzmanı, editörlerimiz yaptığı açıklamada, 20. yüzyılın son çeyreğinde görülme sıklığının arttan alerjik hastalıkların Türkiye'de de karşılaşılan önemli sağlık sorunlarından birisi olduğuna dikkati çekti.




Alerjik Hastalıklar


Her yaş grubunda alerjik hastalıkların yaşandığını ve gelişmiş ülkelerde her üç kişiden birinde bu rahatsızlıkların görüldüğünü bildiren uzmanımız, mevsimlerin hastalıkların tetiklenmesinde büyük bir etken olduğunu, bu nedenle de özellikle sonbahar ve ilkbaharda belirtilerin ortaya çıktığını söyledi.

Uzmanımız, alerjik reaksiyonların göz ve saman nezlesi, larenjit, astım, deride görülen egzama, ürtiker, kuru cilt sendromu, besin, ilaç ve aşı alerjileri, böcek alerjileri, anafilaksi (akut alerjik reaksiyon), sindirim sistemi alerjileri olarak sınıflandırıldığına değinerek, hastalıkta genetik yatkınlığın söz konusu olduğunu, bir ebeveyni alerjik olan kimselerde yüzde 30-50, her iki ebeveyni de alerjik olanlarda ise yüzde 60-80 oranında hastalığa yatkınlık görüldüğünün altını çizdi.

Alerjilerin çocuklukta da görülme sıklığının giderek arttığına işaret eden uzmanımız, şöyle konuştu:

''Çocuklarda alerjik hastalıkların tespitinde en önemli bulgu İmmün Globülün E proteini yüksekliğidir. 0–2 yaş grubunda çocukluk döneminde en sık anne ve inek sütü alerjisine rastlanır. Yeni doğmuş bir bebekte 2. haftadan sonra ishal besin alerjisinin ilk belirtisi olabilir. 6. aydan sonra ek gıdaya başlanan bebeklerde ise besin alerjisi olup olmadığını anlamak için gıdalar tek tek ve azdan çoğa doğru tüketilmeli. En ufak bir şüphe olduğunda hekime başvurulmalıdır. Deride görülen uzun süreli pişikler, kızarıklıklar, kuruluklar alerji yönünden araştırılmalıdır.

Ayrıca çocuklarını alerjik hastalıklardan uzak tutmak isteyen anne-babalar onları kalitesiz oyuncaklardan, kırtasiye malzemeleri ve oyun hamurlarından, sıvı sabunlardan, kalitesiz sabun ve temizlik deterjanlarından, petrol ürünlerinden yapılan plastik malzemelerden, arı, sivrisinek sokmalarından, güneş ışınlarından, hazır meyve sularından, boyalı şekerlerden uzak tutmalı.

Kimi insanların ise sakıza ve egzersize bile alerjisi bulunabilir. Egzersiz anında burun akıntısı, öksürük ve hapşırma ortaya çıkması halinde mutlaka doktor kontrolünden geçmelidir. Küçük çocuklara boyalı, şekerli sakızlar vermek yerine şekersiz ve renksiz sakızlar verelim çünkü renkli, şekerli sakızların içindeki boyalar alerjik reaksiyonlara neden olabilir.''

Türkiye'de En Çok Gıda Ve Mevsimsel Alerjiler Görülüyor


Gelişmişlik düzeyiyle beraber alerji çeşitliliğinin de arttığının altını çizen uzmanımız, ''Türkiye'de en çok gıda ve mevsimsel alerjiler görülüyor'' şeklinde konuştu.

Ayrıca uzmanımız, çevresel faktörlerin de alerjik hastalıkları tetiklediğine değinirken, ev tozu, ot–ağaç polenleri, hayvan deri, tüy ve döküntüleri, sigara, hava kirliliği, soğuk hava, klima gazları, parfümler, sabun ve boya kokuları, süt, yumurta, çikolata, kuruyemişler, domates, çilek, deniz ürünleri, bal, hazır meyve suları, trans yağ içeren boyalı hazır gıdalar, sakız, tahıllar, ilaçlar, böcek zehirleri gibi etkenlerin alerjik hastalıkları aktive edebileceğini aktardı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder