6 Haziran 2017 Salı

Çeşitli Cinsel Tercihler Sapmalar


Cinsel Sapmalar




Parafili, cinsel uyarılma ve orgazm yaşamak adına, alışılmadık nesneler, eylemler veya durumları içeren tekrarlayıcı ve yoğun cinsel dürtü, fantezi veya davranışların kontrol edilemez olması ile kabaca tariflenir. Parafili denebilmesi için kişinin zorunlu ve tekrarlayıcı bazı koşullara bağlı olarak orgazm yaşaması lazım. Zaman zaman yapılan farklı cinsel etkinlikler parafili olarak değerlendirmiyoruz.


Eskiden , cinsel eylemlerin doğal, fizyolojik ve psikolojik olanının ötesi cinsel olaylara ve tercihlere, cinsel sapıklık deniyordu. Bu tür tercihler, halk arasında zaman zaman sapıklık olarak adlandırılıyor. Sapıklık deyimi, her türlü olumsuzluk, kötülük ve hatta katiller için bile anılmaktadır.

Cinsel Sapmalar Nelerdir


Sözcüğün kendisi ötekileştiricidir. Oysa her insan aşağıda değineceğimiz gibi normal yörüngesinden sapmış ama, kişinin cinselliğine, fazla zararı olmayan az ya da çok, cinselliği bir parça renklendiren duygular hisseder. Peki bunları nasıl değerlendireceğiz?

Yaşama ve üreme, insanoğlunun ve de tüm canlıların iki temel içgüdüsüdür. Belirtilen içgüdülerimiz, yaşamımızın öteki dinamiklerini ve enerjilerini de tetikler, onları yönlendirir. Bu öylesine güçlü bir enerji dinamosudur ki, hiçbir canlı bundan kendini alı koyamaz. Öteki canlılara uygulanan kuralların çoğu, insan için de sayılır. İnsan toplumsal bir örgütlenme içinde, akıl üstünlüğü olan, biyolojik bir varlıktır. Bu tanımlamama göre, biyolojik varlık olarak,doğanın, öteki canlılar için koyduğu kurallar, insan için de aynen sayılır. Canlılar, kendilerine yararlı dış uyarımlara yönelirler, zararlı uyarımlardan sakınırlar. Çoğalmaları için de, yaşamlarını bile tehlikeye atacak kadar bu eylemi sürdürürler. İnsanda da durum değişmez. Ancak sosyal bir örgütlenme içinde, yani toplumsal yaşam süren insanoğlunda, biyolojinin kuralları, sosyal yapının, inancın, iklimin, eğitimin, törenin, üretimin ve daha pek çok şeyin etkileriyle şekil alır. Bu durum, konuttan yemeğe, giyimden üretime ve tüketime kadar, her şeyi etkileyen yaşam biçimleri de, toplumdan topluma farklılık gösterir. Üçüncü faktör, akıl üstünlüğü, yani psikolojik yapımız ise herkese göre özel bir ayrıcalık taşır. Ama temel öğeler değişmez. Biz insanlar cinselliğimizi, biyolojik güdülerimizin ivmesinde, sosyal yapının şemsiyesi altında,ama psikolojinin derinliklerinde ve renklerinde değerlendirip yaşarız. Karşımıza çıkan ayrıcalıkları da, bu ölçüler içinde değerlendirmemiz gerekir.

Çoğalma amacından sapmış, bu amacı engelleyen davranışlara yönelmiş, cinsel doyumlarını kendi cinsinde aramayan, iki tarafın da istemesiyle ergin ve yasal yönden sakıncaları olmayan birleşmeleri nasıl değerlendireceğiz?

Şimdi konularımıza kısa kısa değinerel, insan denilen varlığın bu konuda nerelere vardığı ve nelere başvurabileceğini de incelemiş olacağız.

Sadizm ve Mazohizm


Hemen hemen tüm cinsel faaliyetlerin içinde, az çok yer alan bir davranış ve eğilim biçimi olan sadizm ve mazohizmdir. Sadizm acı vermekten hoşlanma anlamında kullanılır . Sadizmi yapan kişiye de sadist sıfatı verilir.

Sadizm öylesine yaygın ve biraz önce değindiğimiz gibi, cinselliğin içine öylesine girmiştir ki , bunun sınırının nerede başlayıp nerede bittiğini belirlemeye çalışalım.
Cinsel güdülerin içinde, biraz can yakma ya da şiddet öğesi, öteki canlılarda olduğu gibi, insanlarda da vardır. Sevişirken eşini sıkmak, öperken ısırmak, birleşme sırasında, eşinin “canım yanıyor” demesinden zevklenerek, sanki gücünü kanıtlamak ister gibi, erkeğin daha da zorlamaları, aşk oyunları içinde kabul edilebilir. Buna olabilir dememiz için eşin de bir ölçüde bunları istemesi ve bu az ölçüde can yakıcı eylemlerden hoşlanması gerekir. Eşlerden birinin, özellikle kadının da, canının az bir ölçüde yanması, ezilip sıkılmasını istemesi de mazohizmin, yani acıdan hoşlanmanın kapsamına girer. Genel olarak sadizm erkeklerde, mazohizm de kadınlarda daha çok görülür demiştik. Kuşkusuz bunun tersi, sadist kadın, mazohist erkekler de vardır.

Bilinçaltı gizli kalmış mazohizme örnek gösterilen bazı kadınlar vardır ki, bunlar bile bile erkeğinin sinirlerini bozmak, dayak yiyeceğini, acı çekeceğini bildiği halde, erkeğin üzerine giderek, acıya çanak tutması olayı da, çoğu erkeğin sebebini çözemediği, gizli mazohizmle açıklanabilir. Sonunda dayağı yiyerek ya da acıyla motive olarak, olayı cinsel birleşme ile noktalamak da, bilinen davranış türleridir.

Tersi de olmaktadır. Eşini her fırsatta sözle, hakaretlerle ya da küçük düşürerek, alay ederek, ona acı vermekten adeta bilinçaltı zevk alan erkekler de, az değildir. Her fırsatta kadının canını acıtmayı ihmal etmeyen, karısının gözyaşlarını ve ezikliğini, sinsi bir zevklenmeyle seyreden erkekleri de biliriz. Bu erkekler de, yatağa girdiklerinde, hiçbir şey olmamış gibi eşleriyle birleşirler. Ancak eşini kıyasıya yaralayan, üzerinde sigarasını söndüren, kan akıtan, kadının kemiklerini kıran erkekler ise tam sadisttirler. Sadizm daha çok psikopat dediğimiz kişilerde gelişir. Bu gibileri alkolle, kumara uyuşturucuya da düşkün olabilirler. Bunlar genellikle disipline gelemeyen, sorumsuz insanlardır. Bu tür kişilerden, az da olsa kimileri, cinsel duygularının çılgınca ivmesiyle, çocukların ırzlarına geçerken, onları öldürebilecek kadar acımasız bir ruh yapısıyla donanımlıdırlar ki, bu insanlar da dejenere psikopatlardır.

Pedofili


Biraz önce sözü değindiğimiz, hemen sizlere pedofiliden, yani ergenliğe erişmemiş, küçük çocukları baştan çıkarma, onlarla sevişme ve cinsel birliktelik olaylarından bahsedeceğim. Bu eğilim ve eylemler, çeşitli boyutlarda ve hallerde karşımıza çıkar. Kimi ülkelerde ya da yörelerde genç erkekler, gözü dönmüş psikopatlar, kadın bulamamaktan ya da aşağılık komplekslerinden dolayı, küçük çocukları kendilerine hedef alırlar. Kimi büyükler de, çocukları sevip okşarken fırsatını bulunca, okşama sınırlarını zorlayarak, bu tür zevklerini tatmine çalışırlar. Cinsel organlarını tutturanlar, çocukların mahrem yerlerine dokunanlar, öpenler da örtülü pedofilinin kapsamına girer.

Ensest


Ensest dediğimiz akraba arası ilişkiler de yok saymamak gerekir. Bu tür eğilimleri olan, evdeki her birey, bir öteki için, potansiyel tehlike demektir. Kardeşler, yeğenler, babalar, amcalar, dayılar ve dedeler arasından görülür. Bu büyükler, küçükler üzerinde kimi masum görülen denemelere kalkışabilirler. Abla, teyze gibi kadınların kızların da küçük erkek çocukları, kendi zevkleri doğrultusunda kullandıkları da bilinmektedir.
Küçük çocuklar üzerinde kalıcı izler bırakabilecek olan bu davranışlar, bir sınır içinde kalır ve uzun süre yinelenmezse, bunun çocuk üzerindeki izi kalmaz

Ensestin kapsamına salt çocuk-büyük ilişkisi girmez. Ergin insanlar arasında da oldukça yaşanan ama, başkalarına kolay yansımayan cinsel sapmalardır bunlar. Aslında iki ergin arasında gerçekleşiyor ve de bunu kimse bilmiyorsa, ortaya çıkmaz.

Dünyada en az görülen ensest olgusu, anne ile oğul arasında olanıdır. Bunların çoğunda da, özellikle oğul, şizofrendir. Bu ilişki gene tüm dünya ülkelerinde, kamu vicdanına göre nefretle kınanır ve yasaklanmıştır. Ancak baba kız arasında oranı biraz daha fazladır. Özellikle alkolik, psikopat karakterli babaların kızlarına bu tür yaklaşımları da, aşağılayıcı bir davranış, bir sapmadır.

Seyirciler (Voyenizm)


Seyirciler çoğu kez cinsel yönden doyumsuz ya da kendilerine güvensiz insanlardır. Gençlik yıllarında olabildiği gibi, ileri yaşlarda da karşımıza çıkabiliyor.

Başkalarının cinsel birleşmesini seyretmek, bunlar için haz meselesi olabilir. Ancak bu tür eğilimler, başkalarının özgürlük ve insan haklarına tecavüzdür.

Teşhirciler


Teşhirciler tıpsal deyimle eksibistyonistler, bu yukarıda irdelediklerimizden farklıdır. Bunlar olmadık yerlerde ve ortamlarda, cinsel organlarını başkalarına, özellikle genç kızlara, yetişmekte olan çocuklara ya da sokakta kalabalıkta her fırsatta ve her yerde teşhir eder yani gösterirler. Ve de bu heyecanı duyarak tahrik olurlar, penisleri ereksiyon halini alır. Bu gibilerinin çoğu, cinsel yönden ya empotan, yani güçsüz ya da sadist psikopat kişiliklerdir. Kadınların korku ve heyecanı onlara cinsel zevk yaşatır. Sonra bunu düşünerek tahrik olup mastürbasyon yapmaları da bilinen gerçeklerdir.

Normal insanlarda tahrik amacıyla seyretmeden zevk alma duygusu yaşarlar. Porno filmler bunun bir örneğidir. Kendi erkekliğini bir gurur gibi sayarak bir biçimde belirginleştiren, ya da kendi güzelliğine düşkün kimi kadınların, güzel olan yanlarını biraz ölçüyü aşarak, gösterme eğilimleri de, masum teşhirciliğin kapsamına girer.

Bir başka sapma da sokakta telefonda, karşı cinsten birine açık saçık konuşarak, laf atarak, bundan zevk duymaktır.Telefonla olanlara telefon sapıkları deniliyor. Bu gibilerinin coğu cinsel yönden empotan olarak değerlendirilir. Bunlar genellikle mastürbatör olup, kadın karşısındaki, başarısızlıklarını böyle sözlü saldırganlık, yani sözle, bir tür ırza geçme gibi, tatmin etmeye çalışırlar. Bunların kimileri de, bilinçaltı ya da açık eşcinsel eğilimli insanlardır. Bunlar arasında, kalabalıkta otobüste ve benzer yerlerde karsı cinse sürtünerek heycanlananlara halk arasında fort’çular deniliyor.


Zoofili


Hayvanlarla cinsel birleşme anlamına gelmektedir. Kırsal kesim gencinin, karşı cinsle cinsel tatmin yolları kapalıdır. Genelev olanaklarından yoktur, ilginçtir ki, kırsal kesimde mastürbasyon da yaygın değildir. Gözden uzak kırlıklarda, ormanda, tarlada ve su kıyılarında her genç gibi, onun da kanı kaynar. O da, köy yaşamına göre fazla yadırganmayan bir yolu seçebilir. Bu da hayvanlarla cinsel birleşmedir.

Daha çok eşekler kullanılır. Bu nedenle eşeklere kimi yörelerde “Nallı Fatma” adı takılmıştır. Dahası gene kimi yörelerde, ergenliğe erişmiş delikanlının babasına, öteki babalar “komşu senin çocuk büyümüş artık ona bir eşek alma zamanı geldi” diye goygoy yaparlar. Gençler arasında da, eşeklerle cinsel birleşme yaparlarsa, penislerinin büyük olacağı saçma inanışlar arasındadır.

Bunlar yaşamın istenmeyen ama, çaresizlikten başvurulan yollarıdır. Bu da ahlak adına yapılıyor. Oysa dünyada hiçbir canlı türü, kendi türünün dışında bir canlıyla birleşmeye yeltenmez. Böyle bir olaya insanlar tanık olsalar, yani tavuğu kovalayan kedi yakaladığında, onunla cinsel birleşmeye yeltense, koyunu kovalayan köpek aynı şeyi yapsa, sahiplerinin yapacağı şey, bu hayvanları öldürmektir. Bizler ise, kendi yavrularımızı, öz varlıklarımızı, toplumun cinsel ahlakını korumak için, onları bu tür davranışlara iteriz.


Masturbasyon


Masturbasyon bir sapma mıdır? Eğer delikanlı kadın bulamamaktan, yokluktan, parasızlıktan cinsel bir obje bulamıyorsa ve coşkuları da onu zorluyorsa, elbette masturbasyon yapacaktır. Bizler hekim olarak bunu yasaklamıyoruz. Bu konuyu; “Kızlarda – Erkeklerde Masturbasyon” konulu sayfamızda ayrıntıları ve teknikleriyle anlattık. Ancak kadın varken erkek cinsel birleşme yerine masturbasyonu tercih ediyorsa, bunu da normal saymayız.

Grup Seksi


Batı toplumlarında yaygın olan, bizim toplumumuzda da potansiyel istek ve özlemi duyulan grup seksinden de söz edelim. Batı toplumlarında gazete, dergilere ilanlar vererek birbirlerini bulup yaptıkları grup seksinden mutlu olanalr az değildir. Eşler anlaştıkları için, yasal yönden de bir yaptırım söz konusu olmadığından, bu olay çiftlerin keyfine kalmış bir iş oluyor. Bizim toplumumuzun ahlak anlayışı ve kültürü bu tür ilişkileri hoş karşılamıyor.

Peki insanlar neden bu yola başvuruyor. Evinde monotonlaşmış ve karısına karşı empotan olan ya da zevk çizgisi düşmüş erkek ya da kadınlar, grup sekslerine katıldıklarında, neden mutlu oluyorlar? Bunun nedeni, bilinçaltı duygularda yatıyor. Örneğin kişilerin teşhircilik, seyircilik, bastırılmış eşcinsel eğilimleri varsa, bunlar aracılığıyla tahrik olarak, cinsel doyuma ulaşıyorlar. Ayrıca eş değiştirerek de, bir başka heyecanı yaşayabiliyorlar. İnsanlar eğilimlerin farkında olmadan, bu tür cinsel birleşmeden mutluluğu yakalamaya çalışıyorlar. Nitekim bu konuda, faşigler, karnavallar da, toplumsal hoşgörünün bir tür emniyet sübapları gibi rol oynuyorlar. İnsanlar bu yoldan cinsel bastırılmış duygularına ivme kazandırıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder