1 Haziran 2017 Perşembe

Ameliyat mı? Stent mi? İlaç Tedavisi mi?


Ameliyat mı? Stent mi? İlaç Tedavisi mi?



Kalp hastalıklarında en çok tedavi seçenekleri kafaları karıştırmaktadır ve hangisinin doğru olduğuna ikna olunmamaktadır.

Uzmanlar  kalp hastalıklarının tedavisinde hekimlerin ''ameliyat mı, stent mi, yoksa ilaç tedavisi mi?'' uygulanacağı konusunda bir ikilem yaşadığını belirterek, şikayeti olmayan bir hastada ilaç tedavisinin daha uygun olabileceğini, şikayeti olan bir hastada ise damar tıkanıklığının şekline ve tıkalı damar sayısına göre ameliyat ya da stent tercihi yapılması gerektiğini belirtmişlerdir. Unutulmamalıdır ki kalp hastalıkları en tehlikeli hastalıklar arasındadır.

Çağımızda kalbi besleyen damarlar olan koroner arterlerin hastalığına ve tıkanmasına bağlı ölümlerin tüm ölümler arasında en sık görülenleri olduğunu ifade eden uzmanlar  tedavi yaklaşımlarının da bu ölümleri önlemeye yönelik olacağını ve her geçen gün tedaviler konusunda gelişmelere olduğunu belirtmektedirler.



Kalp Hastalıkları Tedavisi


'Koroner arter hastalıklarının tedavisinde ilaç tedavisi yanında ilaç tedavisine ek olarak koroner arter darlığının stent ile açılması ya da darlığın olduğu damara bypass ameliyatı yapılarak kan akımının sağlanması gerekmektedir. Bugün koroner arter hastaları ve bir dereceye kadar da hekimler için en önemli karar, koroner arter hastalığı olan bir hastaya hangi tedavinin uygulanması gerektiğidir. Diğer yandan hastanın doktoru doğru bilgilendirmesi son derece önemlidir.Koroner bypass ameliyatının ve koroner stent implantasyonu işleminin Türkiye'de başarıyla  uygulanmaktadır.

Bu konuda uzmanlar şu bilgileri vermektedir;''1980'li yıllarda ülkemizde ameliyat yapabilecek merkezlerin sayısı çok az iken hastaneye ulaşmayı başarabilmiş tüm hastalara koroner bypass ameliyatı uyguluyorduk. 1990'lı yıllarda ise koroner balonlar ve hemen ardından sonuçları daha iyi olan koroner stentlerin kullanıma sunulması ile beraber tedavi yaklaşımlarımız hızla değişmeye başladı. O dönemde hekimler tıkalı buldukları tüm koroner damarları mümkünse açma eğilimine girdiler. Fakat yapılan işlem sayısı ve buna bağlı olarak bilgi birikimimiz arttıkça koroner arter hastalarında daima ameliyat ya da koroner stent kullanarak tedavi etmenin sonuçlarının da her zaman ilaç tedavisinden daha üstün olmadığını gördük. Hatta bazı durumlarda bu tedavilerin zararlarının olabileceğini bile saptadık. Eskiden kapalı bulduğumuz her damarı açma eğilimi gösterirken şimdi hastanın bu damarının açılmasından fayda görüp görmeyeceğimizi tartışır duruma geldik.''

Diğer yandan uzmanlar doğal olarak tüm hastalar ilaç tedavisi yönünde görüş bildirecektir. Kalbin beslenmesini sağlayan 3 koroner arterde tıkanıklık olması ve ilaveten ana koroner arterde de tıkanıklık olması durumunda tedavi tartışmasız bypass ameliyatıdır. Bunun dışındaki durumlarda ise hekim bilimsel veriler ışığında yapılacak işlemlerin yarar-zarar oranlarını hastaya anlatmalı ve hastanın bu konudaki kararı tedaviyi belirlemelidir. Tabi bir hastanın buna net cevap verebilmesi de her zaman mümkün olmamaktadır. Bu durumda hastanın ciddi bir bilgi birikimi olması veya konuya haklim olan bir hasta olması gerekir. Bu kararda hastanın şikayetlerinin belirlenmesi çok ama çok önem taşır. Maalesef kalp hastalarında, özellikle de kalp krizi geçirenlerde hastalığını inkar etmek, şikayetleri başka sebeplere bağlamak gibi bir yaklaşım olduğu da gerçektir. Hekim ve hasta yakınlarının bu hususu dikkate almaları gerekir. Şikayeti olmayan bir hastada ilaç tedavisi daha mantıklı olacaktır. Şikayeti olan bir hastada ise damar tıkanıklığının şekline ve tıkalı damar sayısına göre ameliyat ya da stent seçimi yapılmalıdır. Daha önce kalp krizi geçirmiş ve kalbi zarar görmüş insanlarda bypass ameliyatının sonuçları stent işleminin sonuçlarına göre daha iyidir. Bazı durumlarda ise hastanın şikayeti olmasa bile ameliyat kaçınılmazdır. Bu konuda hekimler arasında da görüş farklılıklarının olabileceği de unutulmamalıdır. Son zamanlarda bazı televizyon kanallarında yayımlanan, değişik bitkisel karışımlarla damar tıkanıklıklarını açtığını iddia eden ve hiçbir bilimsel değeri olmayan tedavi yaklaşımlarına ise asla güvenilmemelidir.

Kalp Krizi Geçiren  Hastalar


İnsanlar her konuda olduğu gibi kalp sağlığı konusunda da iş işten geçtikten sonra akıllanmaktadırlar. Çoğu insan kalp krizi geçirdikten sonra durumun ciddiyetinin farkına varmaktadır. Bu durumda hasta doktora görünmelidir. Ve hastanın doktor tarafından öyküsü dinlenmeli daha önce kalp rahatsızlığı geçirip geçirmediğine geçirdiyse hangi tedavinin uygulandığına bakılmalıdır.Kalp hastalarında var olan şikayetleri önemsememek, inkar etmek veya başka sebeplere bağlamak gibi birtakım yaklaşımlar olduğuna da dikkati çeken uzmanlar, hastaların ve hekimlerin tedavi sürecinde bir ikilem yaşadığını da belirtmektedirler.

Bu durumu doktorlar ise şunu belirtmektedirler; Bu sadece hastaların yaşadığı bir ikilem, bir çelişki değil, hekimler arasında da çelişkiler var. Belki bu hekimlerin yaşamış olduğu çelişkiler de bazen hastaları ikileme düşürüyor. Bir hekimin 'stent takalım' kararına başka bir hekim 'ameliyat daha iyi sonuç verebilir diyebiliyor. Bu da hastanın kararlarını etkiliyor ve kafa karışıklığının artmasına sebep olabiliyor. Eldeki bilimsel veriler tam bir tedavi şekli belirlemese de hastaya uygulanacak tedaviyi büyük ölçüde belirlemektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder